enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
20,7989
EURO
22,3950
ALTIN
1.314,22
BIST
4.959,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Az Bulutlu
22°C
Trabzon
22°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
23°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
22°C
Pazar Hafif Yağmurlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C
RESİM AÇIKLAMASI

Türkiye Kirli Hava Soluyor!

Türkiye Kirli Hava Soluyor!
23.03.2023
A+
A-

Hava kirliliğinin insan sağlığına etkileri üzerine çalışmalar yürüten, 15 sağlık, çevre ve iklim örgütünün oluşturduğu Temiz Hakkı Platformu (THHP), Kara Rapor 2022’yi yayınladı. 2016 yılından beri Türkiye genelinde, yıl bazında hava kalitesi verilerini, mevzuat, politika ve uygulamalarını inceleyen Kara Rapor’un beşincisi de hava kirliliğiyle ilgili sorunları ortaya koyup somut çözüm önerileri getiriyor.

EN KİRLİ İLLER: BATMAN, IĞDIR, AĞRI, ŞIRNAK VE MALATYA

Havayı kirleten en önemli maddelerden partikül madde PM10 değerlerine bakıldığında, 2021’de en kirli havayı soluyan ilk beş il sırasıyla, Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya oldu. Bu illerde yıllık ortalamalar, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) partikül madde PM10 için belirlediği 15 μg/molan kılavuz değerin 5-8 katıydı. 200 günden fazla günde ise PM10 için yönetmelikte belirlenen 40 μg/mulusal limit değerinin üstünde hava kirliliği ölçüldü.

Batman’da 2021 yılındaki hava kirliliği, DSÖ’nün kılavuz değerinin yedi katından fazlaydı. Ulusal mevzuattaki yıllık ortalamanın ise yaklaşık üç katıydı. Şehirde yaşayanlar, tam 326 gün boyunca kirli havaya maruz kaldı. 2019 yılında yayınlanan Batman Temiz Hava Eylem Planı’na göre, hava kirliliğinin ana nedeni, il merkezinde bulunan petrol rafinerisi. Böyle bir tespit olmasına karşın 2020-2024 yıllarını kapsayan planda, rafineriye yönelik önlemlerden bahsedilmiyor.

Iğdır son altı yıldır, en kirli iller arasında en üst sıralarda. Konutlarda yakılan kömürün yol açtığı hava kirliliğine ek olarak bir diğer önemli kirlilik nedeni, ilin üç ülkeye sınırı olmasından kaynaklanan yoğun uluslararası karayolu trafiği ve mal taşımacılığı. Iğdır’ın yanı sıra Kahramanmaraş da son beş yılda yayınlanan Kara Raporlar’da, en kirli iller sıralamasında her yıl listede.

Hakkari ise DSÖ standartlarına göre PM10 kirliliği olmayan tek il. Ancak Hakkarililer kükürt dioksit açısından çok kirli bir hava soluyor.

ÜÇ BÜYÜK ŞEHİR ALARM VERİYOR

İstanbul ve Ankara’da ise özellikle ısınma için kömür yakılan, yapılaşmanın ve trafiğin yoğun olduğu ilçelerde hava kirliliği ürkütücü boyutlarda.

Sarıyer Kumköy hariç, İstanbul nüfusunun neredeyse tamamı DSÖ’ye göre sağlıksız hava soluyor. Sultangazi, Esenyurt ve Mecidiyeköy yeterli ölçüm yapılan istasyonlar arasında en kirli bölgeleri işaret ediyor.

Ankaralılar (kentteki toplam 18 mevcut istasyondan yeterince veri alınabilen altı istasyona bakıldığında) da yıllık ortalamada, ulusal limit değerin üzerinde kanserojen partikül madde soluyor. Siteler’den alınan veriler, Ankara genelinde en kirli havayı soluyan bölgenin bu semt olduğunu gösteriyor.

İzmir’de yeterince ve sağlıklı izleme yapılamamasına karşın, var olan veriler üzerinden ulaşılan sonuç, kent genelinde sağlıksız bir havanın solunmakta olduğu ve hava kalitesi izlemesinin hızlı biçimde iyileştirilmesi gerektiği.

HAVA KİRLİLİĞİ ÖLÜM SEBEPLERİNDE BEŞİNCİ SIRADA

Türkiye genelinde tüm yaşlar için ölüme ve sakatlığa yol açan ilk 10 risk arasında hava kirliliği 2009 yılında altıncı sıradayken, 2019 yılında beşinci sıraya yükseldi.

Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan şöyle dedi: “Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğinin dünya genelinde her dakika 13 insanın ölümüne yol açtığını vurguluyor. Türkiye’de ölüme yol açan riskler içinde hava kirliliği, tütün, aşırı kilo, yüksek tansiyon ve yüksek kan şekerinin ardından beşinci sırada. Ülkemizde hava kirliliğine bağlı ölümlere sebep olan en önemli beş sorun ise kalp-damar hastalıkları, kronik solunum hastalıkları, kanser türleri, diyabet ve kronik böbrek yetmezliği, solunum yolu enfeksiyonları ve tüberküloz yer alıyor. Hava kirliliği aynı zamanda anne ve yenidoğan ölümlerine de neden olabiliyor. Nitekim yaptığımız çalışmalar, sadece 2021 yılında Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle 42 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini gösterdi.”

HAVA KİRLİLİĞİ RUH SAĞLIĞINI VE UYKU DÜZENİNİ DE ETKİLİYOR

Hava kirliliği, ruhsal hastalık riskinde artışa, mevcut ruhsal hastalıklarda kötüleşmeye, psikiyatrik nedenlerle hastane başvurularında ve yatışlarında yükselişe neden oluyor. İntihar düşüncesi ve eylemiyle de ilişkisi söz konusu. Ayrıca beyin gelişimine olumsuz etkileri olduğuna ve sinir hücrelerinin hasarına yol açtığına dair de bilimsel kanıtlar var. Bu etkiler yoluyla sebep olduğu psikososyal zorluklarla önemli bir halk sağlığı sorunu. En olumsuz şekilde etkilenen toplumsal gruplar ise hava kirliliğine, çevresel faktörlere ve mesleki tehlikelere maruz kalan yoksul ve yoksun nüfuslar.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE HAVA KİRLİLİĞİ: MADALYONUN İKİ YÜZÜ

Hava kirliliği ve iklim değişikliği sorunları birbiri ile yakından ilgili. Her ikisinin de ana nedeni fosil yakıtlar. Bu nedenle, düşük karbon emisyonu hedefleyen politikaların küresel düzeyde ve sistematik uygulanması, aynı zamanda hava kalitesinin iyileştirilmesini de sağlar.

Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Gamze Varol, “21. yüzyıl içerisinde sıcak hava dalgalarının sıklığında, yoğunluğunda, süresinde ve buna bağlı olarak orman yangınlarında beklenen artış, hava kalitesini kötüleştirerek insan sağlığına ve ekosistemlere zarar verme riski taşıyor. Doğal yangın dumanı, gazlardan ve çok küçük partikül maddelerden (özellikle PM2,5) oluşan kompleks, dinamik bir karışımdır ve insandaki solunum sistemini ağır şekilde tahriş edebilir” yorumunu yaptı.

KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLER KAPATILIRSA 102 BİN HAYAT KURTULACAK

Sağlık ve Çevre Birliği HEAL’in Temiz Hava Hakkı Platformu ile yürüttüğü son çalışmaya göre, Türkiye’de işletmedeki kömürlü termik santraller aşamalı olarak 2030 yılına kadar kapatılırsa, toplamda atmosfere 843 bin ton partikül madde, 8 milyon 128 bin ton azot dioksit, 9 milyon 671 bin ton kükürt dioksit ve 293 ton cıva salınması engellenmiş olacak. Bu sayede 102 bin ölüm ve 194 milyar euroluk sağlık maliyeti engellenebilir. 2030’a kadar kömürlü termik santrallerin kapatılması, en çok İzmir-Manisa, Adana-Osmaniye-Kahramanmaraş üçgeni, Kütahya ve çevresi, Çanakkale, Muğla ve Zonguldak’taki hava kirliliğini azaltacak.

THHP’DEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

THHP, Kara Rapor 2022’de, Türkiye’de hava kirliliğinin ve buna bağlı erken ölüm ve sağlık sorunlarının azaltması için şu önerilerde bulunuyor:
-Türkiye’nin hava kalitesi mevzuatındaki standartlar, DSÖ’nün kılavuz değerlerinin çok üstünde. Halk sağlığı için kirletici limit değerleri bu kılavuz değerlere indirilmeli. PM 2.5 için de ulusal limit değer, DSÖ kılavuz değerine göre bir an önce belirlenmeli ve yürürlüğe konmalı.

-Hava kalitesi izleme ağı tüm nüfusu ve ana kirletici kaynakları kapsayacak şekilde genişletilmeli, veri alımı kalitesi artırılmalı, sürekliliği sağlanmalı.

-Çevre mevzuatı ve sektörel yasal düzenlemeler ile sektörel politika belgeleri sağlık etki değerlendirmesine tabi tutulmalı. Tüm yatırımlar proje ve izin süreçlerinde çevresel etki değerlendirmesi ile eşgüdüm içerisinde sağlık etki değerlendirmesine tabi tutulmalı.

-Başta kömür olmak üzere, fosil yakıtlara verilen teşvikler kaldırılmalı.

-Hava kirliliğinin önlenmesi ve halk sağlığının iyileştirmesi, iklim değişikliği politikalarının önemli yan faydaları olarak tanımlanmalı, bu üç alan ortak bir perspektifle eşgüdümlü olarak ele alınmalı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.