Brezilya ve Hindistan gibi iki büyük gelişmekte olan ülkede daha bulaşıcı varyantlar ve daha yavaş giden aşılama kampanyaları nedeniyle pandeminin en kötü günleri yaşanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, “Son 2 haftadaki vaka sayısı pandeminin ilk 6 ayını aştı” uyarısı yaparken, dünyanın pandemiyle mücadele kazanılmış ve kazanılmamış olarak ikiye ayrılabileceği, gelişmiş dünyanın “kendi arasında” normale dönebileceğine, gelişmekte ve kalkınmakta olan ekonomilerde ise turizmden ziyade can kayıplarının konuşulmaya devam edeceğine yönelik işaretler güçleniyor.
İngiltere ve Yeni Zelanda’da binlerce kişilik konserler yapılırken, Almanya ve New York ve bazı diğer ABD eyaletleri kısıtlamalarda gevşemeye giderken, dünya genelinde açıklanan her iki vakadan biri Hindistan veya Brezilya’dan geliyor. 20 milyon vaka eşiğinin aşıldığı Hindistan’da yaşanan dram, internetin gücü sayesinde tüm dünyanın gözleri önünde. Hastaneler COVID-19 hastası bile kabul edemiyor, yeterli oksijen ve yatak bulunamıyor. Dünya genelinde her yeni üç vakadan birinin görüldüğü Hindistan, dünyada şimdiye kadar en fazla COVID-19 aşısı üreten 4. ülke ancak Hindistan, üretici şirketlerin taahhütleri gereği üretiminin önemli bir kısmını gelişmiş dünyaya ihraç etti. Şubat ayında günlük 10 bin olan yeni vaka sayısı 400 bini bile görmüş durumda ve günlük can kaybı 3 bin civarında değişiyor. Ülkede birçok krematoryumda da yer kalmadığı ve yeni krematoryumlar inşa edildiği belirtiliyor. Her üç ölümden birinin COVID-19 kaynaklı olduğu Brezilya’da ise COVID-19 varyantının daha ölümcül olduğu tahmin ediliyor. Ülkede sadece nisanda 78 binden fazla kişi COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti. İki ülkede de salgınla mücadelede erken zafer ilan eden popülist liderler Jair Bolsonaro ve Narendra Modi, sert eleştirilere maruz kalıyor.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi verilerine göre, küresel ekonominin en önemli sektörlerinden olan ve 10 istihdamdan 1’inin sağlandığı turizm sektörünün küresel ekonomideki payı 2020’de yarı yarıya (yüzde 49,1) eridi. G20’den yapılan açıklamada durumun aciliyetine dikkat çekilerek turizm bakanları tarafından onaylanacak bir kılavuzla G20 genelinde turizmin geleceğinin nasıl şekilleneceği ve pandemi devam ederken turizmin nasıl devam edeceği konusunda bir çerçeve onaylandı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile işbirliği içinde geliştirilen turizm kılavuzunda yedi sektörel politika alanına odaklanıyor: Güvenli mobilete, kriz yönetimi, direnç, kapsayıcılık, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, yatırım ve altyapı.
İlk öncelik olan “Güvenli mobilete” başlığı G20 açıklamasına göre uluslararası turizme ve genel ekonomiye güvenin yeniden tahsisi için “hayati önem taşıyor”. G20 aralarında AB’nin Dijital Yeşil Sertifikasının da olduğu ve şu anda güvenli uluslararası seyahatin sağlanması için üzerinde çalışılan uluslararası girişimlerin destekleneceğini ve bu konuda işbirliği yapılacağını söylüyor. Sektörün yeşil dönüşümüne de öncelik veren G20, turizmin sürdürülebilir bir yönde iyileşmesi için gereken desteğin verilmesine de odaklanacak.