Salgından Korunmanın Tek Yolu Aşıdır!
Çeşitli hastalıklara karşı korunmanın tek yolunun AŞI olduğunu bile büyük önder Atatürk, bu konuda Hıfzıssıhha Enstitüsünü kurmuş, çocukları ve halkı salgın hastalıklardan korumuştur.
Nasıl korumuştur?
Her hastalığın aşısını bularak korumuştur.
Ne yazık ki, 2011 yılında söz konusu Enstitü kapatılmış, hiç yoktan ortaya çıkan Koronavirüs ve benzerlerinden korunabilmek için, aylarca aşı beklemek zorunda kaldık.
Şimdi Almanya’dan, kendi hemşehrilerimizin bulduğu aşıyı aldık, bu kez de bir takım akılsızlar, aşı olmamak için çeşitli bahaneler uyduruyor.
Televizyon kanallarından birinin görevlendirdiği eleman, yolda rastgele birisine soruyor; “Aşı oldun mu?”
Vatandaş cevap veriyor:
“Olmadım ve olmayı da düşünmüyorum!”
“Neden?”
Aşı ile ilgili olumsuz şeyler duyduğunu söylüyor vatandaş.
Bu ne akılsızlık!
Aşı olmayan, olmayı da düşünmeyen vatandaş, bilim adamlarını dinlemiyor, bu konuda hiçbir bilimsel bilgisi olmayan insanların ağzına bakıyor.
Dünyada ve ülkemizde aşı olan milyonlarca insan akılsız mı?
Sıradan insanların anlayacağı dilden ulaşmak gerekiyor onlara.
Buda nasıl olur?
Televizyonlardan ve diğer iletişim araçlarından sürekli ayarılar yaparak olur.
Camiler, camilerde yapılan ve yapılacak olan vaazlar da etkili bir yoldur.
Sade vatandaşların aklına yatan yol da budur.
Müftülerimiz, imamlarımız, vaazlarında aşı konusunu sürekli işlemeli. Çünkü tek kurtuluş yolumuz budur. Herkes aşı olmadan bu illetten kurtulamayız.