Turan Tuğlu / Gümüşhane
Ülkemiz uzun yıllardan beri üretim toplumu olmaktan çıkmış, tüketim toplumuna dönüşmüştür.
Tüketime dağlar dayanmaz. Çünkü ülkemiz çok geniş petrol yataklarına sahip bir ülke değil. Piyasa değeri çok yüksek olan madenlerimiz de henüz ortaya çıkmış değil.
Her türlü gereksinimimizi dışardan satın alarak ne kadar süre dayanabiliriz?
Diyelim ki, günümüzde değerli olan altın gibi birkaç madenimiz ortaya çıktı. Bu durumda da, diğer ihtiyaçlarımızın karşılanması için dışarıya bağlı konuma gelmeyecek miyiz?
Lozan’da, İngiliz Dış işleri Bakanı ne demişti İsmet Paşaya?
“Hiçbir isteğimizi kabul etmiyorsunuz. Yarın, harap olmuş ülkenizi kalkındırmak için paraya ihtiyacınız olacak. Para da bizde ve Amerika’da var. O zaman, bize gelecek, para isteyeceksiniz. Biz de, reddettiğiniz her şeyi bir, bir çıkarıp karşınıza dikeceğiz”
İsmet Paşa’nın yanıtı; “Sizden gelip para istersek, vermezsiniz!”
İsmet İnönü’nün dediği gibi oldu. Hem Osmanlı İmparatorluğunun borçlarını kuruşu kuruşuna ödedik, hem de ülkemizi kısa zaman da (Tüm yaraları sararak) kalkındırma yoluna girdik.
Ancak başımızda bütün dünyanın takdir ederek kabul ettiği Atatürk gibi eşsiz bir devlet adamı vardı.
Şimdi ne var?
Yalnız 1930’lu yıllarda değil, yarım yüz yıl öncesine kadar özellikle gıda sektöründe kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik dünyada. Şimdi, hayvanlarımızın ihtiyacı olan samanı bile dışarıdan alıyoruz.
Kalkınmamızın, gelişmemizin tek koşulu, tüketim toplumu olmaktan çıkıp, üretim toplumuna dönüştürmek zorundayız ülkemizi.
Ülkemizin üç yanı da, denizlerle çevrili. Şimdilik yeterli akarsularımız var. Ekilebilir arazilerimiz var. Ormanlarımız var. Yaylalarımız var. Yani, un var, şeker var, yağ var, helva yapıp yiyemiyoruz.
1930’lu yıllara dönmememiz lazım. Boş laflarla ülkemizi bir adım ileriye götüremeyiz. Kaynaklarımızı yeniden saptayarak, bir süre önce kaldırdığımız planlı kalkınma dönemine girmek zorundayız.
Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını harekete geçirmeliyiz. İnsan gücümüz de var, yeter ki bilim yolunu seçerek işe koyulalım.