Doğu Karadeniz Fındık ve Fındık Mamulleri Sektör Komitesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Arslantürk, 2022-23 Fındık ihraç sezonunun 8 aylık döneminde ülkemizden gerçekleştirilen fındık ihracatı
hakkında değerlendirmelerde bulundu. Arslantürk, geçtiğimiz 8 aylık dönemde Türkiye’den 221.268 ton
fındık ihraç edildiğini ve karşılığında da 1 Milyar 319 milyon 505 bin 456 dolar döviz girdisi
sağlandığını ifade ederek, sezonun bitmesine kalan 4 aylık süre sonunda da ihraç edilecek fındık
miktarının 300 bin tonun üzerine çıkacağından ümitli olduklarını belirtti. Yıllık bazda ise 2023
yılının ilk 4 ayında ihraç edilen fındık miktarının da 90.903 ton olduğunu ve sağlanan döviz
girdisinin de 579 milyon 607 bin 27 dolar oldu.
1 Eylül 2022 tarihinde başlayan Fındık ihraç sezonunun 8 aylık döneminde Trabzon ilimizden de
80.799 ton karşılığı 488 Milyon 650 bin 588 dolarlık fındık ihraç edildiğini belirten Arslantürk; 8
aylık dönemde toplam fındık ihracatının yüzde 37’lik kısmının Trabzon’dan gerçekleştirildiğini
belirtti. 8 aylık dönemde Trabzon’dan 59 ülkeye fındık ihraç edildi.
Fındık ihracatımızın sürdürülebilir boyuta taşınması ve maliyet baskısının üretici üzerinde
oluşturduğu olumsuzluklar hakkında değerlendirmelerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar
Birliği Fındık ve Fındık Mamulleri Sektör Komitesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Arslantürk;
Türkiye tarımın en büyük sorununun üretim maliyetlerinin son yıllarda aşırı artmasının yol açtığı
maliyet baskısı olduğunu belirterek, üretim maliyetlerinin yüksek olmasında ölçek büyüklüğünde
üretim yapılamamasının en büyük etken olduğunu, özellikle arazi yapılarının miras yoluyla sürekli
küçülmesinin birim başına maliyetleri artırarak rekabet gücünü ortadan kaldırdığını ifade etti.
Üretim maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle üreticinin bahçelerde yeterli bakımı yapamadığını
ve bu durumun özellikle endüstriyel tarım ürünlerinde her yıl üretim, verim ve rekolte düşüşlerine
yol açtığına değinen Arslantürk, bu olumsuzluğun son yıllarda fındık üretiminde çok daha ön plana
çıktığını ve 740 bin hektarlık alanda üretim sonucu elde edilen ürünün maalesef 700 bin tonlar
seviyesinde kaldığını belirtti. Gelişmiş ülkelerin üreticisine ürün başına yaptıkları reel desteklerle
birim başına verimi her geçen yıl artırdığına, son yıllarda iklimi uygun bir çok ülkenin fındık
üretimine yatırım yaptığına ve dönüm başına ortalama 130 -140 kg düzeyinde ürün alınabilmesine
rağmen, ülkemizde arazilerin küçülmesi ve maliyet artışları nedeniyle gerekli bakım
yapılamamasına bağlı olarak dönüm başına ortalama verimim 60-70 kg düzeyine düştüğüne vurgu
yapan Arslantürk; bu durumun sektör açısından büyük risk teşkil ettiğini, bunun için de ivedilikle
bahçe bakımı ve verimi artıracak çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu, desteklerin alan bazlı olarak
değil de, üretime yönelik verilmesi gerektiği belirterek, aksi durumda her yıl küresel ısınmanın yol
açacağı verim kayıpları da dikkate alındığında sektörün büyük hasar alabileceğini belirtti.
Dünyanın en büyük fındık üreticisi olan ülkemizde, birim başına verimliliğin düşük seviyede
olmasının hem üreticinin ve hem de ticaret erbabının kârlılığını olumsuz etkilediğine değinen
Arslantürk; birim alandan daha fazla ve kaliteli ürün elde etmek için verimliliğin ön planda
tutulduğu rekabetçi ve sürdürülebilir fındık tarımı politikasına ivedilikle geçiş yapılması gerektiğini
ifade etti.
Yeni sezonda fındık rekoltesi hakkında tahminlerde bulunmak için henüz erken olduğunu da
belirten Arslantürk, önümüzdeki aylarda hava şartlarına bağlı olarak rekoltenin oluşacağını ifade
ederek, rekolteden önce hayati önem taşıyan konunun üretim maliyet artışları olduğunu ve bu
durum dikkate alınarak hükümetin üreticiye gerekli destekte bulunması gerektiğini belirtti. Ayrıca,
sektörün de kendi içinde adil ticaret kurallarına riayet ederek, finansal üstünlüklerin haksız rekabete
yol açacak fiyat politikası oyunlarına dönüşmemesi gerektiğine de vurgu yaptı.