Bazen ne yazayım diye değil, nereden başlayayım diye düşünüyorum.. Gençlik yıllarımızda potpuri müzik modası vardı. “Sevilen şarkı, türkü, opera ya da müzik yapıtlarından seçilmiş küçük bölümlerin sıralanmasıyla oluşan müzik parçası..!” Ben de bugün gündeme dair “potpuri gibi” bir yazı hazırlayayım dedim..!
***
Pandemi döneminde “maske takmayanlara” uygulanan cezalar silinecek.! İyi güzel de, o süreçte kolluk kuvvetleri tarafından hakarete maruz kalan, rencide edilen, karakola çekilenler..! Sorumlu vatandaşlık gereği ödemesini yapanlar..! Bunlarla nasıl helalleşmeyi düşünüyorsun “uyanık Müslüman..!”
***
Dünyada ham petrol fiyatları düştüğünde bizde herhangi bir indirim yok ama dünyada birkaç Dolar petrol fiyatı yükseldiğinde bizde pompa fiyatlarına yansıması çok.! “Dininiz var diye ahlaka ihtiyacınız olmadığını sanıyorsunuz.”
Brent petrolün fiyatı 83 dolara kadar düştüğü halde bir hafta boyunca indirim için tık yoktu. 89 dolara çıkınca 3 gün art arda 4,5 liraya kadar zam yaptınız.! Vicdan yok, ahlak yok, utanma hiç yok.
Benzin “20,88 lira, motorin ise 27,56” lira. Yıllarca motorin benzinden her daim daha ucuz olmuştur.!
Önümüzdeki yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacakmış.! 48 saat içinde motorine 3 kez zam yaparak mı.?
Türkiye’de ki en büyük sorun ahlak sorunudur. Türkiye’de ahlak çöktü. Ticarette, siyasette, ailede, sokakta, hiçbir yerde ahlak kalmadı..!
***
Geçtiğimiz hafta Mevlidi Şerif haftasını kutladık; Yüce dinimiz İslam’ın en büyük temsilcisi ve Yaradan’ın Müslümanları şereflendirdiği son peygamber Hz. Muhammed’in doğum yıl dönümü idi..! Gerçi o günü nasıl tespit ettik o da ayrı bir muamma ya..! Camilerde, televizyonlarda süslü laflar ettik, O’nun güzel ahlakından bahsettik..
O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.!
Aradan 1451 yıl geçmiş, peki şimdi durum ne..?
***
Geçen gün, ne güzel camiler yaptık insan bununla gurur duyar diye heyecanla anlatan bir imam arkadaşımıza:
İslam; insaf, infak, adalet ve merhamet dinidir hoca, süslü mâbed dini değil…! Güzel câmiler imar etmeye değil, birazda güzel ahlâk tesis etmeye özendirsen diyorum. Ne dersin..? Tereciye tere satma demezsin dimi..? deyince alınıp gönül koydu..!
Bunlardan bahsedince;
Din ile ne alıp veremediğiniz var diyorlar..!
“Dinin arkasına saklanarak” her haltı yiyorsunuz, size ulaşmak için dine dokunmak zorunda kalıyoruz..! “Sizin yaptığınız gibi “he he” deyipte geçemiyoruz işte.!”
***
Büyük ekonomist der ki:
Dünya bizim ekonomi politikalarını teyit ediyormuş..
Eeee..!
“En büyük sorunumuz yükselişe geçen enflasyonun insanlarımızın günlük hayatlarında yol açtığı sıkıntılardır. Yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur.”
“Bu kardeşiniz bu görevde olduğu sürece faiz her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay inmeye devam edecektir. Kimse bize bu konuda akıl vermesin” diyorsun.!
İyi güzelde, senin keyfin yerine gelsin diye enflasyon altında ezilen halk yıllardır çile çekiyor.!
2018 yılında da, “24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.” demiştin.!
Biz de verdik ve gördük.! O gün bugündür millet hayat pahalılığı altında inim inim inliyor.!
***
Merkez Bankası’nın faiz indirmesine ilişkin Kasım ayındaki; “Nas ortada, Nas orada olduğuna göre sana bana ne oluyor? Olaya buradan bakacağız ve adımımızı ona göre atacağız” açıklamasının ardından 19 Aralık’ta da, “Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak ‘Nas’lar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” demişti..!
Geldiğimiz durumu açıklamaya gerek yok, defalarca açıkladık, gına geldi artık.
Haa bu arada Nebati Bakan, doçent ve akademisyenim diyerek boş adam olmadığını imâ etti.. Kardeş önce şunu öğren: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” Allah, öğrencilerimiz başta olmak üzere ülkemizi ve dünyayı senin gibilerden muhafaza eylesin..
Çarşı pazardaki yangını söndürün, dövizi ve faizi indirin, bu lânet olası kaosu durdurun, dinimizi kirli emellerine alet edenlerden kurtarın diyeceğim ama kısa ve öz diyeyim, eğitimi ve ekonomiyi “aldığınız seviyeye” getirin yeterli. Bizden geçti ama bizim çocuklarımız yeniden başlar inşallah..!
Hileli gıda, hileli ahlâk, hileli din.! Bari dine hile karıştırmasaydınız.!
***
Birkaç gün önce sayın Cumhurbaşkanı bir konuşmasında:
“Biz bunun için varız. Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah’ın izniyle olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Bunu biz yaparız. Şu an itibariyle de onun hazırlığı içerisindeyiz.” dedi..
Yirmi yıldır vardı yani..? İşiniz çok zor..!
Beri tarafta İçişleri Bakanımız güvenlik kuvvetlerine hitaben:
“Uyuşturucu satıcısını bulduğunuz an ayaklarını kırın” demiş..!
“Ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi okumamış bir adamım. Okumadım yani. Ben içişleri bakanlığı ile ilgili bir şey biliyorum dersem yanlış olur.” dediğinde şaka yaptığını sanmıştım. Yanılmışım..!
Ne gariptir ki; düşünmeden, akledip sorgulamadan büyük bir çoğunluk bu beyanı alkışladı..!
Medeni bir ülkede böyle bir beyan bakanın istifasını veya görevden alınmasını gerektirir.. Güvenlik kuvvetleri hakim, savcı yerine kendini koyamaz.. Burası sıradan küçük bir kabile devleti değil..
***
“İnsanların çoğu onu yapıyor diye, yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.” demiş Tolstoy.
Bir Çin atasözü ise;
“Üç çeşit doğru vardır: Benim doğrum, senin doğrun ve doğru.” der.
Taktik:
Yoksullaştır, cahil bırak ve beyinlere egemen ol..!
Necip Fazıl’a, neden bu kadar öfkelisin üstat diye sormuşlar..!
“Çünkü derdim var, derdi olanın öfkesi de olur..!” demiş…
İslam; insaf, infak, adalet ve merhamet dinidir ama ülkemizde din dilden düşmüyor hiç biri yok ..
Gündemde olan ve yaşananları müthiş bir güzellikte dile getirdin.Yüreğne, kalemine, ve aklına sağlık, kutlarım .👏👏👏