enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
27,3824
EURO
29,0085
ALTIN
1.630,05
BIST
8.334,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Yağmurlu
21°C
Trabzon
21°C
Yağmurlu
Pazartesi Gök Gürültülü
22°C
Salı Az Bulutlu
21°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C
RESİM AÇIKLAMASI

Mustafa AYDIN

Mustafa AYDIN
A+
A-

Şubat 2015, Merkez bankası başkanı açıklama yapıyor:
“Uygulanmakta olan temkinli para ve likidite politikaları sonucunda enflasyon göstergeleri iyileşmeye devam etmektedir.”

Yıl 2016 – 17 kasım; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, döviz kurunun piyasalara bırakılması gerektiğini belirterek, dolar/TL kurundaki artışın kriz anlamına gelmediğini, Merkez Bankası’nın kura müdahale etmeyeceğini söylüyor ve…

Döviz dalgalanmaya bırakılıyor..!!

O gün – bugündür döviz, faiz ve enflasyon dalgalanıyor ve bizim tekne habire su alıyor. Büyük bir kesim teknedeki suyu tahliye etmek için canla başla uğraşırken, kaptan ve tayfası başta olmak üzere seçkin yolcular can yeleklerini giymiş tahliye filikalarında “güvende olmanın” keyfini yaşıyor.

Devalüasyonun 94 ve 2001 krizlerinde kısa bir sürede olsa yaşayarak yıkıcı gücünü gördük. Üstelik bunlar küresel bir kriz sayılmazdı bile.

Amerika’daki 2008 konut krizi bile oyuncak kalır ufukta görünen krizin yanında. 1929 ekonomik buhranına doğru ivmeleniyor durum. Bu hariç hepsini biliyoruz ama 29 buhranını kitaplardan okumak bile ürkütücü. Acilen bize bir “Keynes” lazım. 🙂

Keynes Devrimi;

1929 büyük ekonomi buhranı ve Keynes’in çözümü:

ABD yönetimi Büyük Buhrandan kurtulmanın yollarını ararken, Keynes’inde bu konudaki fikirleri alındı. Keynes devletin piyasalara müdahale etmesi gerektiği inancındaydı.

Keynes ve Keynesçiler vergilerde kesintiye gidilmesini öneriyorlardı. Keynes e göre; firmalar üretim kararlarını beklenen talep düzeyine ya da beklenen toplam harcamalara bağlı olarak alırlar. Tüketiciler, yatırımcılar ve diğerlerinin daha fazla harcama yapmayı planlamaları halinde firmalar daha da fazla satış yapacaklarını umacaklar, dolayısıyla daha fazla üretim yapacaklardır. Bir başka deyişle, talep arzı yaratır. Keynes e göre, talep yetersizliğinden kaynaklanan eksik istihdamın ve işsizliğin giderilmesi için kamu harcamaları, gerektiğinde açık bütçe politikası ile arttırılmalıdır. Buna karşılık aşırı talebin ortaya çıkması, yani enflasyon durumunda ise, kamu harcamaları kısılmalı, vergiler arttırılmalıdır.

Biz ne yapıyoruz?

Yıllardır alınan nakit borçlar, “taahhüt usulü” borçlanarak yapılan yol, köprü, tünellerle sürülen sefa ve daha yakın zamanda şehir merkezlerinde patates soğan kuyruklarında çekilen cefa..

Kamunun elinde ne kadar üretim tesisi ve değerli arazi varsa satılıp elde edilen gelirin hukuka uydurularak yandaşa peşkeş çekilmesi ve yüksek borç faizlerinin karşılanması için kullanılmasıda cabası.

İşsizlik, aşırı vergi ve cezalar, kağıt üzerinde ve süslü cümlelerle verildiği söylenen ama ihtiyacı olanın kullanamadığı teşvikler.!

Merkez bankasından avans alınarak bütçe açığını artıya çevirmeler. İstatistik oyunlarıyla enflasyon ve faizi düşük göstermeler falan filan.

Kısa ve öz Keynes’in esprili bir şekilde söylediği gibi: Bu dönemlerde “Devlet gerekirse para verip kuyu açtıracak ve tekrar para verip o kuyuyu kapattıracak..”

Ammaaa bunu yandaş bir kaç müteahhide değil tabana yayacak, parayı harcama yapabilecek ihtiyacı olan fertlere verecek.. Emekli, dar gelirli, asgari ücretli, öğrenci vs.vs..

Nasıl olacağı için 1929 ekonomik buhranı ve Keynes teoremi için Hz. Google başvurun. Burada birkaç sayfa bana yazdırmayın, çünkü okumayacaksınız..

Bu vesile ile Prof. Dr Ahmet Ulusoy dostumuzu ve hocamızı da anmış olayım.. Keynes’ci olmam bundandı. 🙂 🙂

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.