Geçmişten bugüne. Dediler ki..
Birleşmiş Milletler 76’ıncı Genel Kurulu Görüşmeleri 100’den fazla devlet ve hükümet başkanının katılımıyla 21 Eylül’de başladı.
Genel Sekreter Antonio Guterres açılış konuşmasında dünya liderlerine pandemi ve iklim krizi konusunda uyarıda bulundu.
“Tehlike çanlarını çalmak için buradayım. Dünyanın uyanması gerekiyor. Uçurumun kenarındayız.”
“Milyonlar açken milyarderler zevkine uzaya gidiyor.”
*
Kapitalizmin babası ünlü filozof Adam Smith, ahlak felsefesi profesörü olması nedeniyle ekonomik açıklamalarında bunun etkisi görülür.
Ekonomide ve doğal olaylarda bir düzen olduğunu ve bunun “gözlem ve ahlâk hissi ile tespit edilebileceğini” söyler.
*
Kanuni Sultan Süleyman,
“Bir insana yetki vermek için, sakın önceki haline güvenmeyesin! Nice kimseler vardır ki eline fırsat geçmediği için zühd ve takva yolunda gözükür; fırsatı ele geçirdiğinde ise Nemrut ve Firavun kesilir” der.
Ziya Paşa ise,
“Bî-baht olanın bâğına bir katresi düşmez
Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan” der…
(Gökyüzünden yağmur yerine inci ve mücevher yağsa talihsiz olanın bahçesine bir damlası bile düşmez.)
*
20 Eylül’de ise pek muhterem eski Meclis başkanımız da demiş ki;
“Bakın siyasetten kalan bir tecrübemi söyleyeyim. Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz.
Çünkü onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar. Eğer onda bir eksilme görüyorsa, din iman vatan millet bunlar bir kenarda durur onlara saygısını eksik etmez ama değer yargıları tamamen değişebilir.
88 yılında ilk defa hacca gidiyordum. Bütün kafilemiz havalimanına geldi. Dediler ki ‘Vizelerin bir kısmı yetişmedi sizi bir gün veya en fazla iki gün İstanbul’da misafir edeceğiz.’ Ben eşimle beraber anlayışla karşıladım ama kafiledeki insanlar o kadar büyük tepki gösterdiler ki ağızlarından küfürler çıkmaya başladı. ‘Siz ne yapıyorsunuz’ dedim. ‘Ben anlamam nasıl vizeler gelmemiş, neden ertelenmiş, bizi mi kandırdılar?’
Ondan sonra koktum ve dedim ki ‘Eyvah, dindarların gazabından korkmak lazım’ işlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıkları zaman ne aslandı ne kaplandı hiç birisini dinlemez bu insanlar.