Memleketimden İnsan Manzaraları.
Bir arkadaşımız sosyal medyada paylaşmış:
2016 yılında 200 TL ile neler alınabiliyordu, şimdi 2021 yılındayız ve neler alınabiliyor?
İktidar yalakası pardon yanlısı manav kardeşimiz hemen atılıyor;
5 yıl önce tankımız, topumuz, İHAmız, sihamız, sismik gemimiz daha niceleri yoktu. Bunlara sahip olmak için bazı şeylerden sıkmak gerekiyor, az kaldı herşey güzel olacak..
Okuyan da sanacak ki bunları “biber, domates, pirinç, peynir, kıyma, sıvı yağ” parasıyla yaptık veya aldık.
Hal’den üç liraya aldığı çürük meyveleri, sebzeleri yedi – sekiz liraya satarken Milli savunmaya destek olduğunu sanarak Milli duyguları kabarıyor manav kardeşimin.!
*
İki yıldır Türkiye’ye gelmeyen Almancı kardeşimiz bol keseden nasihat veriyor: Türkiye’de her şey kolay. Gitsin millet köyüne tarlasını, bağını – bahçesini eksin – diksin. Biz Almanya’da nelerle uğraşıyoruz biliyor musun??
Yıllar evvel 250 metrekare bir bahçe kiraladım belediyeden. Orada hemen hemen herkesin var zaten. On yıl evvel yıllık kirası 55 € idi, şimdi zam geldi yıllık 58 € oldu. Bizim uşak bir oda – bir mutfak küçük bir kulübe yaptı oraya, 3000€ harcadı. Belediye yıkım kararı çıkardı. O bahçelerin olduğu alan mahallenin hava koridoru imiş. Orada hiç bir yapı yapılamaz dediler. İyide ben kazmamı küreğimi koyacağım bir kulübe yapayım dedim onuda kabul etmediler. Evindeki garajında yada başka bir yerde sakla dediler. Yörenin hava alması için bırakılmış ve size hobi bahçesi olarak kiralanan bu yere hiç bir yapı yapmanıza müsade etmeyiz dediler.
Sanki bir kulübe yapsak hava etrafından dolaşmay, Alman kafası işte. Müsade etmediler.!!
Orada ne güzel domatesler, biberler, fasülye, salatalık, soğan – sarmısak, lahana – pazılar yetiştirdik.
Buraya neyle geldin dedim. Audi de çalışıyorum tabiki Audi ile. Park yeri sorunu çok burada, otomatik park asistanı çok işe yarıyor, ben sadece gaza dokunuyorum araba kendi kendini park ediyor. Hanım da orada aynısını kullanıyor ama o otomatik parka çok güvenmiyor.
Memleketin kıymetini bilin. Bize bir kulübe yaptırmadılar orada, bak burada ise her taraf bina.!!
Türkiye’de herkesin bağı – bahçesi, kulübesi – binası var hatta helikopterle işe gidip geldiğini sanıyordu garibim.!!
*
Bir öğretmen ile müdürünün sosyal medya muhabbeti:
— Müdürüm Ben 4 aşı oldum
O nasıl oluyor??
— 2 Snovac 2 Bionteck.
Vuruyorlar mı?
— Evet
— Ben talep ettim, randevu açıldı.
Hayırlı olsun Allah’ın izniyle sana karada ölüm yok.!!
*
Esnaf arkadaşa uğruyorum, konu aşılar. Sen niye karşısın yahu diyor. Bak ben üç doz vurdurdum, dört – beş desinler onlarıda vurduracam.
Maşallah vurdura vurdura geliyor..
*
Yan komşumun kapısının önünde oturuyorum elimde telefon:
“Bırak şu telefonda okumayı – yazmayi başka işin mi yok? Bu okuyanlar hep Memlekete düşman oliy.!!
Cahiller Memlekete sahip çikayler görmiy misin?” dedi.!
Ali’cim bu memleketin başına ne geldi ise insanların okumaması, yazmaması ve düşünmemesi yüzünden geldi dedim.
Yarım saattir komşularının merdiven dairesini kirletmesinden, gürültüsünden ve cahilliklerinden bahseden Paşa dayı hemen sesini yükselterek lafa girdi:
Bu memlekete en büyük zararı okumuş insanlar veriyor. Cahil kalmış, kendi halinde, hiç bir şeye karışmayan insanlardan ne zarar gelir ki?!! Her melânet habu okumiş insanlarda bilmiy misın Sen.?!!
Doksanına merdiven dayamış, ömrünü meyhanelerde geçirmiş, şimdilerde ise tövbekar olmuş Paşa dayının bu lafının üzerine laf olmazdı artık. Güldüm ve sustum.!
*
Sorgulamayan, akletmeyen, şeyhi veya lideri ne derse kayıtsız şartsız biat eden bir insan profili ile karşı karşıyayız. !!
Ülkemizi ve Dünyayı kaosa sürükleyecek, belki de kıyamete sebep olacak olan Covid gibi pandemiler değil, Einstein’ın dediği gibi “Evrendeki en büyük ziyan olan bu sorgulamayan beyinler” olacaktır.!!