TCMB açıklama yapmış:
Temmuz’da enflasyon yüzde 18,95 ile 26 ayın zirvesine yükselirken, Merkez Bankası “gıda ve enerji fiyatları temel belirleyiciler oldu” diyor.
Üretici fiyatları bunda etken oldu diye de ilave yapıyor.
Neden acaba??
Kontrol edemediğin döviz kuru sonucu “girdi maliyetlerinin artması” bu duruma sebep olmuş olmasın.??
Bizim gibilerin dört- beş yıl evvel dikkat çektiği durumu ancak şimdi kabullenmek hangi aklın eseri.
Bakkal Memet amca kadar bile öngörünüz yok.
Bakkal Mehmet amca deyince aklıma geldi. Daha birkaç gün evvel komşum bakkal Yusuf’a uğradım, her zamanki gibi kapı önündeki soğutucudan 1 litrelik iki şişe mineralli su ve meyve tezgahından da iki limon alıp kasanın önüne geldim.
Pahalılık konusundaki eleştirilerimi ve muhalif yapımı çok iyi bildiği için uzun bir açıklamaya girişti. Anlaşılan bu haftada zam gelmişti. 🙂
— Aga enflasyonu bana soracaksın, enflasyonu en iyi bakkal bilir. Durmadan her şeye zam geliyor, ne yapmaya çalışıyorlar anlamadım gitti.
Aklıma birden üstad Karakoç’un bir şiiri geldi.
“Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.”
— Şu çikolatayı üç ay evvel elli kuruşa alıp yetmiş beş kuruşa satıyordum. Sonra yetmiş beş kuruşa alıp bir liraya satmaya başladım. Geçen hafta bir yirmi beşe alıp bir buçuğa sattım. Ahan fatura bugün bir buçuğa bana geldi.
Anlaşıldı Yusuf aga, soda ve limonlar kaç lira oldu onu söyle gideceğim. Geçen hafta iki buçuk liralık soda üç olmuştu, bir lira da limondu.
— Utanıyorum söylemeye, soda üç buçuk, limonda bir buçuk oldu. Aldığım limonu kiloya vurdum neredeyse zarar edecek.
Peki niye bana hâla bu adamları savunuyorsun?? Durumu ayan beyan yaşadığın halde, bu bağlılık neden??
— Valla korkuyorum aga.!! Bunlar giderse emekli maaşımı alamam diye korkuyorum.!!
Sustum ve poşetimi alıp çıktım. Biraz daha kalırsam Bende Onun kalbini kırarım diye korktum.!!
Mevsiminde olduğumuz halde sebze ve meyvede Avrupayı bile kıskandıracak fiyatlardan bahsetmiyorum bile.
Bir mahalle bakkalının bile yaşayıp gördüğü ama dile getirmeye çekindiğini; başkanın, bakanın, bürokratın göremediğini iddia edenlere bir çift sözümüz var.
Pekâlâ da görüyor ve biliyorlar ama işlerine gelmiyor.
Bunun için yıllardır “liyakatli ve devlet terbiyesi görmüş ahlaklı yöneticiler” lazım diyoruz.!
Rüştü Saraçoğlu’nun deyimi ile:
“Tahsil seviyesi şüpheli bir ekip tarafından ortaya atılan ve hiçbir bilimsel yeterliliği olmayan teorilere göre uygulanan politikaların bizi getirdiği yer bu işte.”
Sade ve anlaşulır bir dilde ne güzel anlattınız.Kutlarım.