Salgına karşı küresel mücadelenin hız kazandığına işaret eden IMF Başkanı Kristalina Georgieva artan vakaların ve ekonomik gerilimin durdurulması için acil eylem gerektiği vurguladı. Başkan Georgieva “COVID-19 Salgını Sona Erdirme Önerisi” başlıklı bir blog yazısı kaleme aldı.
Yazıda, ekonomik toparlanmaların tehlikeli bir şekilde ayrıştığı yinelenerek, aşılara yaygın erişimi olan zengin ülkeler ile hala ön saflardaki sağlık çalışanlarını aşılamak için mücadele eden yoksul ülkeler arasındaki eşitsizliklerin daha da artacağına dikkat çekildi.
Sağlık krizi sona ermeden ekonomik krizin son bulmayacağı belirtilen yazıda, bu nedenle salgın politikasının ekonomik bir politika olduğu kaydedildi.
Yazıda, “Salgını sona erdirmek çözülebilir bir sorundur ancak daha fazla koordineli küresel eylem gerektirir.” ifadesi kullanıldı.
Salgının hızlıca sona ermesi küresel ekonomiye 2025’e kadar 9 trilyon dolarlık katkı sunabilir
IMF yetkililerinin son araştırmasında salgınla mücadelenin birçok boyutunun analiz edildiği ve salgını kontrol altına alma yollarının önerildiğine işaret edilen yazıda, söz konusu öneriler kapsamındaki hedefler paylaşıldı.
Yazıda, 2021 yılı sonu itibarıyla tüm ülkelerde nüfusun en az yüzde 40’ını ve 2022’nin ilk yarısında en az yüzde 60’ının aşılanmasının hedeflendiği belirtildi.
Aşağı yönlü risklerin takip edilmesi gerektiğinin de altı çizilen yazıda aşı kapsamının düşük olduğu yerlerde yaygın test ve izlemenin sağlanması, yeterli tedavi stoklarının muhafaza edilmesi ve halk sağlığı önlemlerinin uygulanması gerektiği aktarıldı.
Yazıda, önerinin uygulanmasının yaklaşık 50 milyar dolara mal olacağı, 35 milyar dolarının hibelerle, geri kalanının ise çok taraflı kalkınma bankaları tarafından oluşturulan Kovid-19 finansman olanaklarıyla desteklenen hükümetler ile finanse edilebileceği kaydedildi.
Salgının hızlı bir şekilde sona ermesinin ekonomik faaliyeti daha hızlı bir şekilde normale döndürerek 2025’e kadar küresel ekonomiye 9 trilyon dolarlık katkı sağlayabileceğine dikkati çekilen yazıda, bu çabaya en çok harcama yapması muhtemel olan gelişmiş ekonomilerin modern tarihteki en yüksek kamu yatırım getirisini göreceği ifade edildi.
