Yılın ilk çeyreğinde beklentilerinde üzerinde canlılığın yaşandığı otomotiv pazarında, fiyatların da yükselmesine paralel nisan ve mayıs aylarında hız satışlar hız kesmişti. Nisan ayında 60 bin, mayısta kapanmanın da etkisiyle 55 bin adetlik otomobil ve hafif ticari araç gerçekleşmişti. Haziran ayında ise yeni zamlara rağmen pazar canlandı. Kurdaki artışa paralelinde fiyatların daha da artacağını öngören tüketicinin, özellikle ÖTV matrahına takılmamak adına alımları öne çekmesinin yanı sıra yaz aylarında tatil sezonunun başlamasıyla otomobil ihtiyacının artması da pazarın canlanmasında etkili oldu. Geçen yıl haziran ayında otomobil ve hafif ticari araç satışları yaklaşık 71 bin adet olurken, 2019’un aynı döneminde ise bu rakam 42 bin 688 adette kalmıştı. Mersin, “Temmuz- da da yaz sezonu olması ve bayram tatilinin de etkisiyle satışların hareketli olmasını bekliyoruz” dedi.
Turgay Mersin, sektörün temmuz satışlarından umutlu olmasına rağmen, gelecek ay pazara olumsuz yansıması beklenen en önemli gelişmenin yeni kur zamları ile birlikte yüzde 50 baremine giren araç sayısının azalması olduğunu dile getirdi. Mersin, temmuz ayında yeni kur zamlarının kapıda olduğunu belirterek, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Yerli otomobillerde yüzde 50 baremine giren 3-5 model kaldı. Ancak temmuz itibarıyla bu sayı daha da azalacak. 130 bin TL’yi geçtikten sonra bir araç araç yüzde 80 baremine giriyor. Pazarın yaklaşık yüzde 50’sini bu en düşük ÖTV dilimine giren modeller oluşturuyordu. Ancak bu oran giderek azalıyor” diye konuştu.
Döviz kuru, faiz oranları ve ÖTV’nin otomobil satışalarına direkt etki ettiğini belirten OYDER Başkanı Mersin, “Döviz kurunun nereye gideceğini kimse bilmiyor. Ancak hükümetimiz faizleri biraz daha aşağı çekmeyi başarırsa otomobil sahiplenmesi daha çok olur. Diğer yandan, devletimizden matrah düzenlemesi istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Turgay Mersin, dünyada otomobil vergilerinin en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu dile getirerek, “Avrupa’da otomobilin çıplak fiyatı üzerine gelen vergi oranı ortalama yüzde 21. Türkiye’de ise 1.6 litre motor hacmine sahip bir otomobili baz alırsak, vergiler KDV ile birlikte yüzde 70’e dayanıyor. Dolaysıyla çıplak fiyatı 100 bin TL olan bir aracın fiyatı 170 bin TL’ye oluyor. Araç 130 bin TL ise yüzde 80 ÖTV dilimine girdiği için yüzde 100 oranında vergi oluyor. Avrupa’nın, hatta dünyanın en yüksek otomobil vergisi bizde maalesef” dedi.
Yılın ilk çeyreğindeki yüksek performansın 2021 sonu için 1 milyon adetlik satış sinyalleri verdiğini hatırlatan Turgay Mersin, “Sektörde etkileyen tüm olumsuzluklara rağmen yılsonunda 800 bin adetlik satış rakamını geçmeyi umuyoruz. Elbette bu rakama ulaşma noktasında kurlar, faiz oranları, çip tedarikinde yaşanacak gelişmeler ve araç bulunurluğu etkili olacak. 2022’yi öngörmek kolay olmasa da ben Türkiye ekonomisinin düzeleceğini, faizlerin düşeceğini ve gündemdeki seçim ekonomisiyle birlikte gündemde seçim var biraz da seçim ekonomisi ile beraber piyasanın hareketleneceğini düşünüyorum. 2022’de 1 milyon adetlik satış rakamına ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
