Turan Tuğlu
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri zamanında mı, yapılacak, öne mi alınacak, ertelenecek mi, derken, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılması kesinleşti. Bu konudaki Cumhurbaşkanlığı kararı, resmi Gazetede de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Hayırlı olsun diyelim.
Siyasi Partiler, demokratik yönetimlerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Demokrasi ile yönetilen tüm ülkelerde iktidarlar seçimlerle el değiştirirler.
Bizim ülkemizde, ne parti kuranlar ve o partilerin genel başkanlığına getirilenler, görevlerinden ayrılmak istiyor, ne de iktidara gelenler.
Oysa hangi görevde olursanız olun, işi tadında bırakmak gerekir. Başka ülkeler bunu yapıyor.
Federal Almanya Başbakanı Merkel örneği karşımızda duruyor. Onun Başbakanlığı da biraz uzun sürdü ama partisinin ve halkın isteğiyle. Görevde kalmak isteseydi, kalabilirdi.
Askeri güçlerle başa geçen kimileri var. O ülkelerde, seçimsiz, kaba güçle başa gelenler, demokratik seçimlerle değil, yine başka güçlerle yönetimi bırakabiliyorlar.
1924 mübadelesinde ülkemizde yaşayan Rumlar Türkiye’den ayrılmış, yapılan anlaşmalar gereğince Avrupa’daki Türk ve Müslümanlar da ülkemize gelmişlerdi.
Ülkemizden, daha doğrusu ilimizden (Dörtkonak köyünden) ayrılan bir Rum 1970’li yıllarda rahmetli Gazipaşa İlkokulu Müdürü Fahri Akagün’le gazetemize teşrif etmişlerdi. Önceleri, bizim vatandaşımız olan Rum, çok güzel Türkçe konuşuyordu. 20 yıl kadar Yunanistan’da parlamenterlik yapmış. Sevilen bir milletvekili olmasına karşın kendi isteğiyle ayrılmış. Ayrılma nedenini şöyle anlattı:
Son kez milletvekili seçimlerine katılmadan önce, halkın kendisiyle ilgili nabzını tutmak istemiş. Vatandaşın birine, kime oyunu vereceğini sormuş. Vatandaşta, Falancı milletvekiline vermeyeceğini söylemiş. O “falancı” dediği de kendisiymiş. Niye vermeyeceğini sormuş, vatandaşta; “Bir kötülüğünü görmedim, hatta iyi de çalışıyordu ama yeter, biraz da başkaları gelsin” demiş. Yüzlerce, binlerce vatandaşın birleştiği bir konuda değil, bir vatandaşın bu görüşü üzerine siyasete de, milletvekilliğine de girmemiş artık.
Bizim ülkemizde de, Yunanistan’ da ki Rum vatandaş gibi düşünerek hareket etmesi gereken çıkar mı dersiniz?
Bir başka çarpıcı örnekle bitirelim bu yazımızı.
Gümüşhane Fevzipaşa İlkokulunda öğretmenlik yapan Mehmet Akdağ, arkadaşı öğretmen Osman Çetiner’e; “Osman Bey, biz ne zaman bu görevden ayrılacağız” demiş. Osman Bey de o’na; “Bizi, herhalde Hakkı Hafız götürecek buradan” yanıtını vermiş.
Hakkı Hafız, Bağlarbaşı mahallesindendi ve Kemaliye Camiinin imamıydı.
Bizim ülkemizde kendi isteğiyle hiçbir politikacı siyaseti bırakmıyor.