Adam çıkmış diyor ki; “meteliğe kurşun atıyorum ama şükrolsun mutluyum. Birkaç arabası olan zengin arkadaşım ise hükümeti eleştiriyor ve mutsuz.. Ona diyorum ki Fox TV, Halk TV gibi kanalları seyretmeyi bırak sen de mutlu olursun..”
Ülkenin en büyük sorunu işte bu kafalar. Sabah akşam AHaber izleyen, “akletmeyen, sorgulamayan ve körü körüne biat eden böyle mallar.” (Malları tenzih ederek.)
Tâbii bir de muhalefet partisi diye ortalıkta caka satan, kendi içlerinde birbirine muhalefet yapmaktan başka bir işe yaramayan ve boş beleş bir hayat süren çakallar..! (çakalları tenzih ederek.)
Gerçekler ise;
İki küçük maden suyu ve bir ayran 39 lira.
5.7 litre motorin 210 lira,
Bir lokma ekmek 15 lira,
Bir tabak yemek 120 lira,
İçinde dört köfte olan yarım ekmek 110 lira,
Bir peynirli 130 lira,
Bir kilo patates 20 lira,
Bir kilo domates 23 lira,
İçinde durulabilir bir ev kirası 10 bin lira.
Vs..vs..
Kuveyt’li buraya geliyor 10 lira(Dinar) verip 4 kişi yemek yiyor, üstüne de sınırsız çay içiyor. Sense 10 liran ile sadece bir çay içiyorsun.!
Onların neden buraya geldiğine, senin ise neden bu durumda olduğuna hâla kafan basmıyor değil mi.?
Ama velâkin bu mallar mutlu… Ne diyeyim? Allah mutluluğunuzu daim eylesin.
Beri tarafta ise eğitimli bir genç kızın yaşam mücadelesi:
Merve, derece ile yüksek lisansını bitirmiş ama kendi alanında iş bulamadığı için farklı bir sektörde asgari ücretle çalışıyor..
Bunaldım artık Mustafa abi diyor.. Hele iş yerindeki abilerin, ablaların laf sokmaları var ya, herşeyden daha bunaltıcı. Diyorum ki sahile inip çay içeceğim çay 10 lira, sinemaya gideceğim ateş pahası. Gençliğimizin en güzel günleri heder olup gidiyor..
Azarlama ile aşağılama arası dönüp bana diyorlar ki;
Niye dışarda çay içeceksin? Evinde otur, demle çayını aç televizyonunu filmini izle. İş bulmuşsun daha ne istiyorsun.?
Derler kızım derler, yakında bu dangalaklar dön köyüne, bul bir koca, tarlada çalış da derler.. Bu Emevi artığı, Taliban kırması bağnaz yobazlar; “kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” de derler..
Gerçi ülkede ne dertler varmış, sen yine de haline şükret Merve’cim..
Yoksulluk ve hayat pahalılığına karşı vatandaşa sabır çağrısı yapan Diyanet İşleri Başkanı‘nın İngilizce öğretmeni olan kızı, döviz kuru arttığı için çocuklarıyla birlikte yurt dışına çıkamadığından yakınıyor. Bugüne kadar 8 yaşındaki kızının 13, beş yaşındaki oğlunun ise 2 ülkeyi ziyaret ettiğini açıkladı.
Hanımefendi yerden göğe kadar haklı. O yurt dışına gitmek istiyor ama Euro 30 lira, biz de ara sıra köyümüze bazen de Çayırbağı’na, Zigana’ya gitmek istiyoruz ama motorin olmuş 36 lira.. Herkesin alıştığı bir yer var, gitmekte zorlanıyor insanlar işte..!
Tahammül edilmesi zor bir durum ama sabır göstermelisiniz biraz.. Dualarımız seninle türbanlı bacım, inşallah çocukların 18 yaşına gelmeden bütün dünya ülkelerini dolaşmış olurlar..!
Bu arada büyük ekonomistimiz ve asrın lideri ise dünyaya ayar vermekle meşgul, böyle küçük işlere ayıracak zamanı yok…
“Yazdığımız başarı hikayesi, dünyanın diğer devletlerine ilham kaynağı oluyor. Neredeen nereye.?”